MEDAD

         

             

Küçüklüğümden beri kalemlere olan büyük hayranlığım, uzun bir süre uçlu kalemlerle sınırlıyken, dolmakalemlerin çekimine kapılmaktan kendimi alamadım. Bir zaman sonra ise bu hayranlık tüm kalemleri kapsayan büyük bir aşka dönüştü. Ama dolmakalemler yine en büyük payın sahipleri.

Kalem insanın kendini ifade etme biçimlerinden belki de en eski olanlarından birine araç olması, hakkında söylenmiş birçok söz, kendisine yüklenmiş birçok manayla çok kutsal bir nesne. Eşya ve insan arasındaki bağların önemli olduğuna, nesnelerinde kullanıcılarıyla beraber, hatta onlar öldükten sonrada yaşadığını ve eski sahipleri yaşattıklarını, onların hatıralarını sürdürdüklerine inanan ben, gelişmenin aksine birçok şeyin değerini kaybettiği ve gitgide sıradanlaştığı sırada, yine kendime sabır isteyen, değerini yitirmeyen hatta gitgide daha da değerlenen ama bir çok kişinin gözünde " ne gereği var" olarak gördüğü bir şeyi seçtim, hayatımın bir parçası haline getirdim. . Bir sohbet esnasında  arkadaşımdan öğrendiğim bir kelimeyle uzun süredir aklımda olan bu bloğu yazmaya başlamaya karar verdim, tabi bu başka bir postun konusu.

Kalemim yettiğince dolmakalemler hakkında bilgi vermeye ve kendi deneyimlerimi yazmaya çalışacağım. En kısa sürede görüşmek üzere hoşça kalın.

                                                                                                                                                     MA